top of page

Sayfiye Records Gazete Kadıköy'de: "Cadde sakinleri mahallerini anlattılar"


(Gazete Kadıköy'de yayınlanan haber için bkz.: http://www.gazetekadikoy.com.tr/yasam/cadde-sakinleri-mahallelerini-anlatti-h12608.html)


Sayfiye Records’un sosyolog Ladin Bayurgil ile düzenlediği toplantıya katılan Bağdat Caddesi sakinleri geçmişten günüzümüze semtlerini anlattılar.


Bağdat Caddesi hattındaki kentsel dönüşümü dökümanlar üzerinden ele alan ve mahallenin sosyolojik değişimini kayıt altına alan Yeditepe Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü öğretim görevlisi Merve Çaşkurlu Belgesay geçtiğimiz yıl Sayfiye Records adlı bir proje başlatmıştı. Öğrencileriyle beraber Bağdat Caddesi’ndeki kentsel dönüşümü fotoğraf ve videolarla belgeleyen Belgesay bu defa Boston Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde doktorasını sürdüren ve Bağdat Caddesi’ndeki komşuluk ve emek ilişkileri üzerine araştırmalar yapan Ladin Bayurgil ile birlikte mahalle sakinleriyle bir toplantı gerçekleştirdi.


Dönüşmekte olan Bağdat Caddesi hattındaki mahallelerin geçmişini ve geleceğini semtliler ile tartışmak üzere gerçekleştirilen toplantıya, mimar Arif Atılgan, Mimar Sinan Üniversitesi öğretim üyesi Hale Gönül, yazar Batuhan Kıran, mimar Behice Kocadereli, sanatçı Servet Kargılı ve semtin eski sakinlerinden Fehmi ve Emel Altıkulaç, Hayri Erenli ve Tevfik Yağcı katıldı.


“ESKİ YAPILAR MUHAFAZA EDİLEMEDİ”



Kadıköylü mimar ve araştırmacı Arif Atılgan’ın açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte iki akademisyen, mahalle sakinlerinin geçmişe dair deneyim ve gözlemlerini kaydettiler.


Açılış konuşmasında Osmanlı döneminden günümüze kadar Bağdat Caddesi’nin öyküsünü anlatan mimar Arif Atılgan, dönüşümün yalnız günümüzde değil, geçmişten bu yana yaşandığına değindi. Atılgan, geç 19. yüzyıl döneminde 2. Abdülhamit sarayının önde gelenleri tarafından yaptırılan köşklerin korunması gerektiğini, ancak 1970’li yıllarla birlikte yıkılmaya başlandığı ve muhafaza edilemediğini belirtti. Arif Atılgan gibi 40 yıldan fazladır bu bölgenin sakini olan katılımcılar da bölgenin tarihi ve dokusunda tanıklık ettikleri değişimleri aktardılar. 1965 yılında çıkan Kat Mülkiyeti Yasası ile birlikte köşklerin yıkılıp apartmanlaşma döneminin başladığını, 1974’te çıkan Bölgeleme Planı ile de inşaatlarda yoğunlaşmanın yaşandığını belirttiler. Katılımcılar, bölgenin sayfiye kimliğinin 1980’li yıllara kadar plajlar ile sürdüğünü aktarıp özellikle 1930’da kullanıma açılmış olan açık tramvay ile bölgedeki Fenerbahçe ve Suadiye plajlarına seyahatlerini andılar. Bölgenin tarihi üzerine çalışmalar yapan ve çeşitli yayınlarda kent üzerine yazıları yayınlanan Arif Atılgan, 1980’lerde yükselen yap-sat usulü inşaatçılık ile apartmanlaşmanın yoğunlaşması ve sahilin doldurulması ile de bölgedeki semtlerin sayfiye özelliğini yitirdiğinin altını çizdi.


SEMTİN ESKİ SİNEMALARI

Değişmekte olan kent mekanlarının ve mahallelilerin belleğini kaydetmek isteyen bu proje kapsamında, 1970’lerde popüler olan Bağdat Caddesi’nin Caddebostan Budak Kulüp, Feneryolu Top Pop Diskotek veya Suadiye Kulüp 33 gibi mekanları da anıldı. Bölgede kaybolan ve toplantıda özlemle anılan mekanlardan diğerleri ise Caddebostan Ozan ve Budak, Kalamış Sahil ve Fenerbahçe Stad gibi açık hava sinemalarıydı. Bu mekanlarda sinemalardan önce amatör grupların sahne aldığını hatırlayan semt sakinleri, şimdinin ünlülerinin o dönemki amatör müzisyenler arasından çıktığını ve Kadıköy ilçesinin her zaman yerel sanatı destekleyen bir bölge olduğunu belirtti.


“80 SONRASI CAZİBE MERKEZİ OLDU”


Aynı zamanda katılımcılar, 1980 sonrası bölgede semt sakinlerinin birbirini tanıdığı samimi mahalle kültürünün pekiştiğini ve Bağdat Caddesi’nin piyasa yapılan gösterişli ve popüler bir cazibe merkezi haline gelip ‘Cadde’ olarak anılmaya başladığını andılar.


Gençlik yıllarını Bağdat Caddesi’nde geçirmiş olan ve 1980’ler ile 90’lardaki ‘cadde kültürü’nü “Cadde Çocuğu” romanı ile kitaplaştıran Batuhan Kıran da Bağdat Caddesi hattında yürüme mesafesinde çeşitli kültür aktiviteleri ve plajların olması ile kendine mahsus bir mahalle kültürünün oluştuğunu aktardı.


Kentsel hafızayı ve mahalle kültürünü semtliler arası diyalog kurarak canlı tutmak isteyen bu proje kapsamında bölgenin günümüzdeki durumu ve geleceği de tartışıldı. 2012’den beri sürmekte olan deprem riski odaklı kentsel dönüşümün bölge mimarisine ve mahalle ilişkilerine etkisi elbette öne çıkan konulardan biriydi. Kentlerin canlı, yaşayan mekanlar olduğunun altını çizen Arif Atılgan, kent topraklarının değerli hale geldiğini ve deprem sonrası çevre ilçelere veya sitelere taşınan kitlelerin Bağdat Caddesi bölgesine geri dönmek istemesi ile bölgedeki yoğunluğun arttığını belirtti.

“KOMŞULUK İLİŞKİLERİ ZAYIFLADI”


Toplantıda katılımcılar arasında öne çıkan ortak görüşlerinden biri de kentsel dönüşüme uğrayan binaların kat ve daire sayısındaki artış ile eski samimi komşuluk ilişkilerinin kaybolmasıydı. Fehmi Altıkulaç kentsel dönüşümün ev sahipleri arasında da bir ayrıma yol açtığını, komşuluk ilişkileri içine ekonomik hesaplar girdiğinde ilişkilerin erozyona uğrama riski olduğunu belirtti. Aynı zamanda kentsel dönüşümün yoğunluğu, sesi ve tozundan şikayetçi olan eski apartman sakinlerinin de Maltepe gibi komşu semtlere kayması ya da güneye taşınması ile bölgede eski dokunun kaybolması toplantıda yükselen ortak kaygılardan biriydi.


Geçmişten bu yana Bağdat Caddesi civarında yaşanan değişimleri ve özellikle son yıllarda yaşanan kentsel dönüşümün hikayesini bizzat mahalleliden dinlemeyi ve günümüz kuşağına aktarmayı hedefleyen Merve Çaşkurlu Belgesay ve Ladin Bayurgil’in bir sonraki toplantısı 24 Temmuz günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde Hayal Kahvesi’nde saat 18.00’de gerçekleştirilecek. Herkes davetlidir.

Son postlar
Arşiv
Tag'lerde ara
Follow Us
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page